Kural olarak kiraya verilmiş bir taşınmazı tahliye ettirebilmek için kiraya verenin sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açması gerekir. Tahliye davası, kiracının kira sözleşmesine aykırı davranışları veya kanunda öngörülen özel sebepler nedeniyle gündeme gelir. Örneğin, kira bedelinin ödenmemesi, kiralananın sözleşme amacına uygun kullanılmaması veya kiraya verenin taşınmazı kendi ihtiyacı için kullanması tahliye sebepleri arasında yer alır. Bu nedenle, tahliye sürecine başlamadan önce hukuki danışmanlık almak davanın doğru ve hızlı ilerlemesini sağlar.

Tahliye davası sürecinde, kiraya verenin mahkemeye sunması gereken belgeler ve kanıtlar büyük önem taşır. Kira sözleşmesi, kira ödemelerini gösteren makbuzlar ve yazılı bildirimler davanın esasını oluşturur. Ayrıca, kiracı ile yapılan yazışmalar ve anlaşmalar da mahkeme tarafından değerlendirilir. Sürecin hatasız yürütülmesi, kiraya verenin hak kaybına uğramasını önler ve davanın olumlu sonuçlanma ihtimalini artırır.

Son olarak, tahliye davalarında süreler ve prosedürler kritik bir rol oynar. Kanunda öngörülen sürelerin aşılması veya eksik başvuru yapılması davanın reddedilmesine neden olabilir. Bu nedenle, kiraya verenin süreci doğru takip etmesi ve hukuki destek alması gerekir. Profesyonel bir avukatın yönlendirmesiyle, tahliye davaları daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılabilir; hem kiraya verenin hakları korunur hem de kiracının haklarına saygı gösterilir.