Dolandırıcılık suçunun varlığından bahsedilebilmesi için, aldatmaya yönelik hileli hareketin önce icra edilmesi ve mağdurun iddia ettiği zarara uğraması gerekir. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen dolandırıcılık suçu, bir kişinin başka bir kişiyi hile yoluyla yanıltarak kendisine veya bir başkasına menfaat sağlama amacını taşıması durumunda ortaya çıkar. Bu suç, hem bireyler hem de kurumlar açısından ciddi mali ve hukuki sonuçlar doğurur.
Dolandırıcılık suçunun unsurları arasında hile, yanıltma ve mağdurun zarara uğraması yer alır. Hileli hareketler, sahte belge kullanımı, yanlış bilgi verme veya aldatıcı beyanlarda bulunma gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir. Mağdurun bu hileli eyleme inanması ve buna dayanarak bir edimde bulunması gerekir. Dolandırıcılık suçları, genellikle savcılığa şikâyet üzerine soruşturulmakta ve ceza davası süreci ile sonuçlandırılmaktadır.
Dolandırıcılık davası nasıl açılır ve hangi cezalar uygulanır? Suçun işlendiği yerin yetkili asliye ceza mahkemesine başvuru yapılır ve mağdurun şikâyeti ile dava süreci başlar. Mahkeme, delilleri, tanıkları ve suçun oluş şekli ile mağdurun zararını değerlendirerek karar verir. Dolandırıcılık suçları, hileli eylemin ağırlığına göre para cezası veya hapis cezası ile sonuçlanabilir. Profesyonel hukuki destek, mağdurun haklarını koruması ve dava sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşır.